
Batı batıldan türemiştir. Her ne kadar kendisine medeni demişse de, hiçbir zaman gerçek manada medeni olamamış ve her zaman batıl yönü ağır basmıştır. Her fırsatta kendisini insancıl ve medeni göstermeye çalışan batının yalanı yatsıya kadar dahi sürmüyor çok çabuk ortaya çıkıyor.
Kan ve gözyaşı ile doldurdukları İslam coğrafyalarını ellerinde kadehleri ile ekran başında izlemeye alışan batı bu gün dindaşları olan iki devletin bir biri ile savaşını büyük bir kaygı ve endişe ile izliyorlar.
Batının oleyyyy çekerek izlediği ve ölüm sayılarının artığı her gün sevinç içinde haykırmasına rağmen Müslümanlar olarak bizler masum çocuk kadın ve sivillerin ölümü ve şehirlerin harap olmasına üzülüyoruz. Batının yaptığı gibi savaştan kaçanların sınırlardan geçmesi esnasında kimseye çelme takılmasına da iyi gözle bakmadık.
Her zaman olduğu gibi bu günde Avrupa yine batıl olduğunu ve onun için kendi çıkarları dışında hiçbir değer olmadığını gösterdi.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları sürüyor ve her iki taraftan yüzlerce sivil ve askerin öldüğü söyleniyor. Sınırlarında binlerce göçmenin yığıldığı ülkeler Müslümanlara uyguladıkları insanlık dışı tavırları bu insanlara yapmadılar ve kapıları sonuna kadar açtılar. Zira bu insanları gözleri mavi, saçları sarı ve tenleri beyazdı.
Müslüman göçmenlere kapılarını kapatan Avrupa ülkeleri, Hristiyan dindaşlarına ise bu kapıları ardına kadar açmış durumda.
ABD, Rusya ve AB ülkelerinin Suriye, Afganistan, Filistin ve diğer işgal ettikleri İslam beldelerinde yaptıkları katliamlarla milyonlarca Müslümanın ölümüne, talan ve yıkımlarına sebep olmuş ülkeleri harabeye evleri viraneye, insanları divaneye çevirmişlerdi. Kendilerine medeni diyen batı bütün bunlara ses çıkarmamıştı. Oysa söz konusu dindaş ve fikirdaşları olunca milyarlarca dolar silah ve insani yardım ile geniş çaplı yaptırımlarda bulunuyor. Sahillere vuran çocuklar, bombalar altında parçalanan bedenler batıyı harekete geçirmek için yetmemişti. Bu gün feryat figan bütün dünyayı ayağa kaldıranlar söz konusu Müslüman evlatları olunca ellerini ovuşturuyor belki çatışmaların daha çok alevlenmesi için yangına körükle gidiyorlardı.
Müslümanlar için kılı kıpırdamayanlar söz konusu kendi dindaşları olunca gerçek yüzlerini gösterdiler. Batı medyası adeta içlerindeki kinleri kusarak zulüm ve gözyaşının sadece İslam ülkelerinde olması gerektiğini açık bir şekilde dillendirdiler. Özellikle ABD ve İngiltere merkezli bazı medya kuruluşlarının Müslümanlara yönelik söylemleride çok manidardır. Onlar ölümü Müslümanlara yakıştırdıkları için bombalanan yerleri göstererek “Burası Irak ya da Afganistan değil" yine ABD'li CBS kanalı muhabiri canlı yayında, "On binlerce insan Kiev'i terk etmeye çalışıyor ve sayı gittikçe artacak. İnsanlar sığınaklarda saklanıyor. Burası Irak ya da Afganistan gibi onlarca yıldır çatışmaların olduğu bir yer değil. Burası nispeten medeni ve Avrupalı bir şehir." Diyiyor hem de Müslümanların gözlerinin içine baka baka…
Diğer biri İngiliz yayın kuruluşu BBC'de yayına bağlanan bir yorumcu, "Bu benim için çok dokunaklı bir durum. Çünkü 'mavi gözlü sarışın' Avrupalılar her gün Putin'in füzeleri ve helikopterleriyle öldürülüyor." Diyerek ölmesi gerekenlerin başkalarının olması gerektiğine işaret ediyor. Bu sözlerin sahibinin zihin kodlarında neler olduğunu tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok tabi ki de.
Peki, bütün bunlardan ders alması gereken biz Müslümanlar ne yapıyoruz. Medya ve algı lortlarınım yönlendirmesi ile çoktan birilerine taraf olduk biraz daha çalışırlarsa onlar için gönüllü savaşacak kıvama gelmemiz çok yakın.
Peki söz konusu kardeşlerimiz olunca durumumuz ne ….
Selam ve dua ile